Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

cezasını görmek

  • 1 отвечать

    несов.; сов. - отве́тить
    1) cevap vermek; karşılık vermek; yanıtlamak

    отвеча́ть на вопро́с — soruyu yanıtlamak / cevaplandırmak; soruya cevap vermek

    отвеча́ть на ого́нь проти́вника — düşman ateşine karşılık vermek

    отвеча́ть уро́к — öğretmenin sorduğu sorulara cevap vermek

    отвеча́ть на письмо́ — mektuba cevap vermek

    отвеча́ть на про́сьбу / заявле́ние отка́зом — verilen dilekçeye ret cevabı vermek

    отве́тить на что-л. забасто́вкой — bir şeye grevle cevap / karşılık vermek

    2) тк. несов. sorumlu olmak

    кто отвеча́ет за э́ту рабо́ту? — bu işin sorumlusu kimdir?

    3) тк. несов. uygun olmak; karşılık / cevap vermek

    отвеча́ть интере́сам кого-л.birinin çıkarlarına uygun olmak

    отвеча́ть потре́бностям о́бщества — toplumun gereksinimlerine karşılık / cevap vermek

    ты мне за э́то отве́тишь! — bunu (senin) yanına bırakmayacağım!

    Русско-турецкий словарь > отвечать

  • 2 расплачиваться

    несов.; сов. - расплати́ться
    1) ödemek; parasını vermek; ceremesini çekmek ( за причинённый ущерб); hesabı görmek ( по счёту)

    распла́чиваться с долга́ми — borçlarını ödemek

    расплати́ться за такси́ — taksi parasını vermek

    2) перен. ( нести наказание) cezasını çekmek, ceremesini çekmek; kefaretini ödemek; günahını çekmek (за ошибки, грехи другого)

    распла́чиваться за грехи́ / оши́бки мо́лодости — gençlikte yaptıklarının cezasını çekmek / kefaretini ödemek

    за э́ту оши́бку пришло́сь распла́чиваться мне — bu hatanın ceremesini ben çekmek zorunda kaldım

    3) перен., разг. ( мстить) ödetmek; acısını çıkarmak; hesabını görmek

    я расплачу́сь с тобо́й за э́то — bunu ödeteceğim sana

    Русско-турецкий словарь > расплачиваться

  • 3 ceza

    ceza [ɑː] Strafe f, Bußgeld n;
    ceza alanı SPORT Strafraum m;
    ceza almak eine Strafe bekommen;
    ceza çekmek eine Strafe verbüßen (-den wegen G);
    ceza hukuku Strafrecht n;
    ceza kanunu Strafgesetzbuch n;
    -e ceza kesmek jemandem eine Geldstrafe auferlegen;
    ceza muhakemeleri usulü kanunu Strafprozessordnung f;
    ceza ödemek Strafe zahlen;
    ceza sahası SPORT Strafraum m;
    b-ni ceza vermek jemanden bestrafen;
    ceza vermek (oder ödemek) Strafe zahlen;
    ceza vuruşu SPORT Strafstoß m;
    ceza yazmak fam jemanden aufschreiben; jemandem eine Geldstrafe auferlegen;
    cezayı ağırlatıcı sebepler strafverschärfende Umstände m/pl;
    cezasını bitirmek (oder doldurmak) seine Strafe absitzen;
    cezasını bulmak seine verdiente Strafe finden;
    -in cezasını çekmek oder görmek büßen müssen (für A);
    cezaya kalmak Schüler nachsitzen müssen;
    ağır ceza Freiheitsstrafe f (Türkei über 5 Jahre);
    hapis cezası Gefängnisstrafe f;
    idam (oder ölüm) cezası Todesstrafe f

    Türkçe-Almanca sözlük > ceza

  • 4 suffer

    v. acı çekmek, çekmek, zarar görmek, katlanmak, cezasını çekmek, acısını çekmek, kıvranmak, zayiat vermek, izin vermek, göz yummak
    * * *
    sıkıntı çek
    * * *
    1) (to undergo, endure or bear pain, misery etc: He suffered terrible pain from his injuries; The crash killed him instantly - he didn't suffer at all; I'll make you suffer for this insolence.) çekmek
    2) (to undergo or experience: The army suffered enormous losses.) uğramak, başına gelmek
    3) (to be neglected: I like to see you enjoying yourself, but you mustn't let your work suffer.) olumsuz etkilemek, zarar görmek
    4) ((with from) to have or to have often (a particular illness etc): She suffers from stomach-aches.) çekmek

    English-Turkish dictionary > suffer

  • 5 ceza

    наказа́ние (с)
    * * *
    1) наказа́ние

    cezasını bulmak — получи́ть по заслу́гам

    cezaya çarptırmak — подверга́ть наказа́нию

    ceza çekmek — отбыва́ть тюре́мное наказа́ние, отбыва́ть срок

    ceza almak — а) быть нака́занным ( об учащемся); б) взи́мать / взы́скивать штраф

    ceza[sını] çekmek — поплати́ться за соде́янное

    ceza görmek — быть нака́занным

    ceza kesmek — штрафова́ть

    ceza vermek — а) нака́зывать, налага́ть взыска́ние; б) заплати́ть штраф

    ceza yemek — а) быть нака́занным, получи́ть взыска́ние; б) быть оштрафо́ванным

    Türkçe-rusça sözlük > ceza

  • 6 gerecht

    gerecht [gə'rɛçt]
    I adj ( Person) adil; ( Urteil) adaletli; ( Strafe) adalete uygun;
    seine \gerechte Strafe bekommen hak ettiği cezayı almak [o görmek], cezasını bulmak, belasını bulmak
    II adv adilâne, adalete uygun olarak, hakça;
    jdm/etw dat \gerecht werden bir kimseye/şeye hakkını vermek

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > gerecht

  • 7 Strafe

    Strafe <-n> ['ʃtra:fə] f
    1) ( allgemein) ceza;
    seine gerechte \Strafe bekommen hak ettiği cezayı almak [o görmek], cezasını bulmak, belasını bulmak;
    zur \Strafe ceza olarak
    2) (Geld\Strafe) ceza
    3) (Freiheits\Strafe) ceza;
    eine \Strafe absitzen bir cezayı çekmek;
    eine \Strafe zur Bewährung aussetzen bir cezayı tecil etmek

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > Strafe

См. также в других словарях:

  • dilinin cezasını (veya belasını) çekmek (veya bulmak) — ölçüsüz, düşüncesiz konuşma yüzünden zarar görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günahını çekmek — (birinin) birinin yaptığı veya birine karşı yapılan kötülüğün cezasını görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ceza — is., Ar. cezāˀ 1) Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım 2) huk. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım ... kimse insan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»